30 Kasım 2017 Perşembe

Bu Sefer de İtalya'dan Blues : ANDREA CUBEDDU


Bir önceki yazıda "Fransa'dan Blues Dokunuşu" demiştik, şimdi de İtalya'dayız. 
İtalya'nın güneyinde bir adadan çıkıyor bluescumuz, ismi Andrea Cubeddu. Akdeniz kokusunda bir blues ama bir hayli Delta Blues izlerinde. 
Bu ay çıkan"Jumpin 'Up and Down", İtalyan bluescunun ilk albümü. Ancak Andrea Cubeddu'nun müzikal serüveni yeni deği. Sanatçı yıllar içinde gerek sokak müzisyeni gerekse imkan bulabildiği barlarda çalarak gelişmiş. Buralarda delta blues klasiklerini inatla yorumlamış. Bu repertuarlarda da en fazla Son House'ın blues klasikleri yer alırken, zamanla kendi besteleri oluşmaya başlamış. Bu süreçte de Son House etkisi göze çarpıyor ama bu etki taklit etmek yerine izini sürmek şeklinde olmuş. Sardinyalı müzisyen blues'ın gezgin yapısına has öykü anlatıcılığını bestelerine taşımış ve tümüyle kendi bestelerinden oluşan ilk albümü "Jumpin 'Up and Down"ı çıkartmış. 
Andrea Cubeddu'nun blues öyküleri de bire bir kendi hayatından oluşuyor ve bunları da bir hayli ironik ve mizahi bir anlayışla sunuyor. Kimi zaman melankolik, aşk öyküleri, kimi zaman da hayat gailesi ve müzik serüveninin itkisi ile Milano'ya göç edişinin hikayesi de yer alabiliyor. Tıpkı Mississippi'den Chicago'ya yalın yapıldak elde gitar göçen siyah bluescuların serüvenleri gibi.  




Blues'a Fransız Dokunuşu


County Jels - Working On The Farm  

Fransızları rock ve blues sahnesinde pek görmeye alışık değilizdir ama çıktı mı da tam çıkar hani. 
County Jels de bulardan biri ve bu ay çıkan "Working On The Farm" albümüyle dikkatleri çekmekte. 
Bu County Jels'in ikinci albümü olmaktaymış. 
County Jels grubu gitarlarında Eric Sauviat ve Sebastien Chouard yer alırken Laurent Cokelaere basgitar ve Julian Audigier da davul çalıyor. 
County Jels, blues'ı klasik kalıplarda alıp, 1970'lerin rock anlayışıyla buluşturuyor.  





29 Kasım 2017 Çarşamba

Kim Wilson – Blues and Boogie, Vol. 1


Severn Records Blues Brothers'ın orijinal kadrosunu toparlayıp, muhteşem bir çalışmayı sunmakla yetinmeyip bir başka iddialı projeye daha imza atmış. Blues'ın bir başka heybetli grubu Fabulous Thunderbirds'in efsanevi şarkıcısı ve armonikacısı Kim Wilson, "Blues and Boogie, Vol. 1" isimli solo albümüyle karşımızda. 14 blues klasiğinin yanısıra iki de yeni parçanın yer aldığı albümün canalıcı sürprizi de 1970'lerin unutulmaz blues rock grubu Canned Heat'ın bascısı Larry Taylor'ın konuk olarak yer alıyor olması. 
Kayıtları Kaliforniya'da yapılan ve iki yıl süren albümde piyanoda Barrelhouse Chuck yer alırken, gitarlarda Billy Flynn, Big Jon Atkinson ve  Nathan James çalmış. Albümde Marty Dodson ve Richard Innes sırasıyla davulda yer almışlar. 
Kayıtlar canlı olarak yapılan albümde Little Walter, Sonny Boy, John Lee Hooker, Elmore James, Magic Sam  gibi blues ustalarının klasikleri seslendirilmiş.  


Kim Wilson – Blues and Boogie, Vol. 1


1. Bonus Boogie
2. No Love in My Heart
3. Ninety Nine
4. Worried Life Blues
5. You Upset My Mind
6. Teenage Beat
7. Same Old Blues
8. Searched All Over
9. From the Bottom
10. Look Whatcha Done
11. Blue and Lonesome
12. Sho Nuff I Do
13. Learn to Treat Me Right
14. Edgier
15. Mean Old Frisco
16. You’re the One

BLUES BROTHERS 2017


Başlığa bakıp, Blues Brothers'ın üçüncü filmi geliyor sanmayın sakın... Ancak sevinciniz kursağınızda kalmayacak... Hatta bu sevinciniz daha da artacak. 




Blues Brothers, benim için seksenlerin en unutulmaz, takdir edilesi işiydi. Daha yutup mutup yokken sinemada 4 kez, televizyonda her rast geldiğimde, VHS ve Beta video döneminde en azından 500 kere izlemişimdir (Bir yılın 365 gün olduğu düşünülürse 92 yılında neredeyse her sabah bu filmi izleyerek güne başladığımı söyleyebilirim.). 1992'deki bu izlemelerde bana gelip bira içip aşk acılarından muhabbet ettiğimiz şimdiki Kurban grubunun vokalisti Deniz de olurdu çoğu zaman. Kızların peşinde koştuğu bir rock starın aşk acılarından muzdarip olması da hayrete şayandır ama blues böle bişi işte. 
Sonradan neyse ki ikinci fim çekildi de bir nebze olsun huzur bulabildim. 
İkinci Blues Brothers filmi ilki gibi olmasa da benim için farketmezdi, hatta değil üçüncüsü, üç binincisi çekilse gider seyrederim. 
Üçüncü film çekilmedi ama bugünlerde çıkan bir albüm üçüncü buluşmayı sağladı diyebilirim. Filmde izlediğimiz orijinal Blues Brothers müzisyen kadrosu yeni bir albümle karşımıza geliyor. 
Severn Records'ın yaptığı bu çalışma  The Original Blues Brothers Band “The Last Shade of Blue Before Black.” adıyla gelirken, heyecan verici bir buluşmayı da sağlıyor.  




Eric Johnson Duruluğunda




Virtüoz gitaristlerin albümlerini dinlemek benim için hep sıkıntılı olmuştur. Teknik, ustalık gösterileri arasında müziği kaçırmaya başlarsınız. Tesadüf eseri Eric Johnson’u dinlediğimde bunun böyle olmadığını görecektim. Yakın zamanda çıkan  “Collage” albümü dinlerken yargım giderek daha da keskinleşti.




Eğer gitara çok takmış ve yolun başında bir gitarist olsaydım, hayal bu ya her gitar virtüozunun da hoca olduğu bir okulda bulunsaydım ve bir hoca seçmem gerekseydi bu kesinlikle Eric Johnson olmazdı ama okulda görünce selam vermekten tek mutluluk duyduğum kişi de tereddütsüz o olurdu. Hayali biraz daha sürdürelim ve yıllar geçmiş olsun ve 50’sini aştığım yaşlarda tekrar düşünüp, “Keşke gençken Eric Johnson’u seçseydim.” diye üzüleceğim kesindir. Bunu düşünürken 50 yaşında da Eric Johnson’dan bir şeyler öğrendiğimi görüp, şaşırırdım. Bence Eric Johnson öğrencisinin elinden tutup, şuraya basacaksın, şöyle tutacaksın diyen bir hoca değil, sen ondan bir şey almak için istekli olacaksın. 

Eric Johnson’un yeni çıkan albümü “Collage”ı dinlerken aklıma bu garip düşünceler geldi. Yoksa ne eskiden ne de şimdi bir gitarist olma hayalim yoktu ama Johnson Güzel Sanatlar Akademisinde bir hoca ya da bir çizgi ustası olsa böyle düşünürdüm. 
Virtüoz gitaristlerin albümlerini dinlemek benim için hep sıkıntılı olmuştur. Teknik, ustalık gösterileri arasında müziği kaçırmaya başlarsınız. Tesadüf eseri Eric Johnson’u dinlediğimde bunun böyle olmadığını görecektim. Yakın zamanda çıkan  “Collage” albümü dinlerken yargım giderek daha da keskinleşti.
Eric Johnson yüzü gibi duru ve temiz bir gitar sounduna sahip. En maharetli yanını  ve tekniğini gözümüze sokmak yerine müzikal cümlelerinin işine gizliyor.  Son albümü “Collage”ı dinlerken kafama albümün ismi takıldı ve neden kolaj diye sordum. Hangi parçalar birleştirilip bir kolaj oluşturulmuştu. İlk önce albümün caz rock – fusion yapısından kaynaklanıyor olabileceğini düşündüm. Birkaç dinleyişten sonra albümdeki parçaların hatıralarımıza yer etmiş şarkıların kavırları olduğunu fark edecektim. Birbirinden alakasız yerlerden kesilmiş kağıtların kolajlanması nasıl bir resmi oluşturuyorsa bu albümde de ayrı ayrı parçalar bir araya geldiğinde tek ve büyük Eric Johnson tablosunu oluşturuyordu.

Aptulika 


28 Kasım 2017 Salı

Camel'ın 'Moonmadness 2018' Turnesi İstanbul'dan Başlıyor


 Progresif Rock'ın efsanevi grubu Camel, 2018 yılında çıkacağı Avrupa turnesine hazırlanıyor.
 Moonmadness ismini taşıyan turne 23 Mayıs'ta başlayacak ve  17 Eylül tarihinde son bulacak. 
Camel'ın  'Moonmadness 2018' turnesinin ilk konseri de İstanbul'da Zorlu Center'da gerçekleşecek. Turne 17 Eylül'de  Londra Royal Albert Hall'da verilecek konserle sona erecek. 


Turne Programı:
05/23 - Istanbul, Turkey - Zorlu Performing Arts Center
05/30 - Groningen, The Netherlands - De Oosterpoort
05/31 - Alkmaar, The Netherlands - Podium Victorie
06/02 - Warsaw, Poland - Progresia
06/03 - Zabrze, Poland - Dom Muzyki Tanca
06/05 - Den Haag, The Netherlands - Paard Van Troje
06/07 - Hengelo, The Netherlands - Metropool
06/08 - Eindhoven, The Netherlands - Muziekgebouw
06/09 - Utrecht, The Netherlands - TivoliVredenburg 
06/14 - St. Goarshausen, Germany - Night of The Prog Festival 
09/07 - Manchester, UK - Bridgewater Hall
09/08 - Newcastle, UK - Tyne Theatre & Opera House
09/09 - Leamington, UK - The Assembly
09/10 - Aylesbury, UK - Friars Aylesbury at The Waterside Theatre
09/12 - Southampton, UK - O2 Guildhall
09/13 - Cambridge, UK - Corn Exchange
09/14 - Birmingham, UK - Birmingham Town Hall
09/17 - London, UK - Royal Albert Hall

27 Kasım 2017 Pazartesi

1975 yılındaki plağa vefa


Yıl 1975 ve 12 yaşında falanım, yukarda resmi görülen 45'lik plak elimden düşmüyor. Bu plakta David Cassidy, "Be Bop A Lula" yı seslendiriyor. Pikaba koyuyorum, bitince tekrar pikabın kolunu başa alıp dinliyorum. Kapağı da hoşuma gidiyor ve dinlerken ona da bakıyorum yıllar içinde o kadar bakmışımdır ki, zaman içinde kapak parça pınçık olacaktı. 
O dönemin pop plağından gönül çelen rock'n roll tınıları David Cassidy ile böyle içime işleyecekti.  David Cassidy bu plağı yaptığı yıllarda yirmili yaşlarının başındaydı ama görüntüsü sanki 12 hadi bilemedin 15 yaşında gibiydi. 
Sonra büyüdük pop ile hatta David Cassidy ile hiç bir bağım olmadı ama bu 45'lik plak bugüne dek önemini yitiremedi. "Be Bop A Lula" bir rock'n roll klasiği, bu parçayı Cassidy'den önce de sonra da bir çok isim yorumladı ama benim için hep bu hali önemlidir. Hatta bu yazıyı yazarken bile şu ana kadar en azından 15 kere başa alıp dinlediğimi farkettim. 

Geçen hafta 21 Kasım 2017'de David Cassidy'i 67 yaşında kaybetmişiz.  Bir hafta gecikmeli de olsa 42 yıl öncesinin bu plağına bir vefa borcum var, onu yerine getirmeliydim. 
Aptulika 




David Cassidy - Be-Bop-A-Lula (1975)





David Cassidy - Rock Me Baby (1974)



Partridge Family TV dizisi 1970

Caz Klasikleriyle Van Morrison



Van Morrison yeni albümü "Versatile" ile geliyor. 
Caz standartlarına ağırlık verdiği bu albüm Van Morrison'un 38. stüdyo albümü olacak. 
16 şarkının yer aldığı "Versatile" albümü 1 Aralık 2017'de piyasaya çıkacak. 

Albümdeki parçalar ise şöyle sıralanıyor.

1. "Broken Record" (Van Morrison)
2. "A Foggy Day" (George Gershwin and Ira Gershwin)
3. "Let's Get Lost" (Frank Loesser and Jimmy McHugh)
4. "Bye Bye Blackbird" (Ray Henderson and Mort Dixon)
5. "Skye Boat Song" (Traditional arranged by Van Morrison)
6. "Take It Easy Baby" (Van Morrison)
7. "Makin' Whoopee" (Walter Donaldson and Gus Kahn)
8. "I Get a Kick Out of You" (Cole Porter)
9. "I Forgot That Love Existed" (Van Morrison)
10. "Unchained Melody" (Alex North and Hy Zaret)
11. "Start All Over Again" (Van Morrison)
12. "Only A Dream" (Van Morrison)
13. "Affirmation" featuring Sir James Galway (Van Morrison)
14. "The Party's Over" (Betty Comden, Adolph Green and Jule Styne)
15. "I Left My Heart in San Francisco" (George Cory and Douglass Cross)
16. "They Can't Take That Away from Me" (George Gershwin and Ira Gershwin)





26 Kasım 2017 Pazar

Jimi Hendrix 75 Yaşında




Bugün takvimler 27 Kasım'ı gösteriyor... Yani bundan 75 yıl önce müzik tarihinin en önemli ismi, bir elektro gitar dahisi olan JIMI HENDRIX dünyaya gelecekti. 
1970 yılında yitirdiğimiz usta bugün yasasaydı 75 yaşında olacaktı. 

22 Kasım 2017 Çarşamba

Ankara sergisi kapanışında imza günü ve söyleşi


"Sait Faik'ten Kafka'ya" Ankara sergisi 24 Kasım'dan sonra bitiyor. İstanbul sergisinde olduğu gibi Ankara'da da kapanışı etkinliklerle yapıyoruz. 
24 Kasım, Cuma , saat 18.00'de serginin yapıldığı yer olan Zülfü Livaneli Kültür Merkezi'nde söyleşi ve imza günü yaparak sergiyi kapatacağız. Bu sebeple de İstanbul'dan Ankara'ya üç kişi olarak birazdan yola çıkacağız. 
24 Kasım'da müzik yazarı dostum Murat Beşer ile birlikte "Yoldan Çıkmış Simalar" kitabını imzalayacağız. Ardından blues perişan blog yazarı Cenk Akyol, Murat Beşer ve ben sizlerle söyleşeceğiz. Söyleşimizde plaklar, rock, kitap ve sergi üzerine konuşacağız. Sadece biz üçümüz konuşmayacağız, sizler de sohbete katılıp sorular soracaksınız.  

SAİT FAİK'TEN KAFKA'YA
Sergisi Kapanışı


İMZA GÜNÜ
Murat Beşer "Yoldan Çıkmış Simalar" 
kitabını imzalıyor.

SÖYLEŞİ 
Murat Beşer
Cenk Akyol
Aptulika


24 Kasım 2017 saat 18.00

ZÜLFÜ LİVANELİ KÜLTÜR MERKEZİ
Yıldızevler Mahallesi
Mustafa Doğan Caddesi
No: 59
Yıldız / Ankara

Tel: 0 312 439 22 03
      0312 439 22 02


Haftaya BLUES PERİŞAN blog yeniden başlıyor.


Bu sene ilk olarak İstanbul'da açtığım "Sait Faik'ten Kafka'ya" sergim 1 Kasım 2017 tarihinde Ankara'da da izleyicisi ile buluştu. 24 Kasım'a kadar sürecek olan sergi boyunca da Ankara'daydım. Bu sebeple blues perişan blog dan uzak kaldım. Şimdi serginin sonuna doğru üç, dört günlüğüne İstanbul'a geldim, bu fırsatla da bir, iki kelam yazayım dedim. Yarın gene Ankara'da olacağım, 26 Kasım'da İstanbul'da olmayı planlıyorum. Gelecek haftadan sonra da blog yazılarına devam edeceğim.
Sergi ve hazırlığı sebebiyle iki ay boyunca blogda haber ve yazıya yer veremediğim için özür dilerim.  
APTULİKA
22 Kasım 2017

19 Kasım 2017 Pazar

AC/DC'de Malcolm Young Kaybı


AC/DC... bence bütün dönemlerin en sert ve eğlenceli ROCK'N ROLL grubu. Bu grubun özünde de Young ailesi vardır. Glasgow kökenli bu aileden neredeyse tekmili birden rock müzisyeni çıkmıştır. Ancak onlar arasından Angus ve Malcolm en tanınanları olacaktı. Çünkü bu iki isim dünyanın en büyük rock grubunu kuracaklardı. Geçim derdine çare için Britanya'dan Avusturalya kıtasına göç eden Young ailesinin ilk ünlenen ismi en büyük abi George Young olacaktı. 1964 yılında kurduğu Easybeats  grubuyla ünlenen George Young, küçük kardeşlerinin rol modeli olacaktı. 1973'te kardeşleri Angus ile Malcolm AC/DC'yi kurduklarında George onlara ilk albümlerinde prodüktörlük yapacaktı. 

Bu yılın 22 Ekim ( 2017)'inde büyük abi George Young 70 yaşında hayata veda edecekti. Bu kaybı üzerinden bir ay geçtikten sonra 18 Kasım 2017 cumartesi günü AC/DC'nin gitaristi Malcolm Young 64 yaşında hayata veda ettiği haberini alacaktık. 

Bir süredir demans hastalığı ile mücadele eden AC/DC'nin gitaristi Malcolm Young , grubun güçlü ritm gitar riflerine imza atmıştı.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...