19 Nisan 2018 Perşembe

Whisky'den Serdar Çokuslu Müziğe Ara Veriyor

Öncü rock gruplarımızdan Whisky'nin gitaristi ve vokalisti Serdar Çokuslu,  aktif müzik hayatına, doktorların öngörüsü üzerine ara vermek zorunda kalıyor. Altı, yedi yıl önce geçirdiği kalp rahatsızlığı sonucu doktorlarının uyarısına rağmen konserlere çıkan müzisyen rahatsızlığının ileri boyutlara ulaşması sebebiyle bu kararı aldı. 
Serdar Çokuslu internet sitesinden yaptığı açıklamada "Kalp sağlığım izin verir ise yarım kalan işleri tamamlamadan göçüp gitmek niyetinde de değilim." diye not düşmüş. 





1980 öncesinde ülkemizde rock müzik yapanlar elbette vardı ama açıkça ve pop tarzından bağımsız telaffuz edilmesi seksenli yıllardan sonra başlamıştı. O zaman diliminde çıkan rock grupları arkalarında büyük destekler olmadan, ceplerinden koydukları paralarla salon kiralayıp konserler verdiler. O günkü İMÇ dediğimiz plak - müzik şirketleri onların albümlerini yapmadığı için bugüne sadece konser anılarında kaldılar. Ancak hiç kuşku yok ki bugün rock yapan ve dinleyen insanlar o isimsiz kahramanlara çok şey borçludur. 
O zaman diliminde rock yapan öncülerden bir çoğu bugüne dek dağılmış olsa da açıkcası müzik tutkusunu hiç biri yitirmedi. O dönem kasetleri olmayan Ra grubunun ruhunu Sabih Cangil 50'li yaşlarına rağmen yaptığı konserler ve albümlerle günümüze taşıyor.

Seksenlerin içinde filizlenen rock gruplarının arasında albüm çıkaranlar da olmadı değil hani... bunlardan biri de Whisky'di ve 40 yıla yakındır müzik hayatını albümler, konserlerle günümüze dek taşıdılar.  Hem de herşeye rağmen. 
Whisky'nin bu çabalarının ve inadının itici gücü grubun kurucusu Kamil Özaydın idi. O kimi zaman arkadaşlarıyla kimi zaman da tek başına tonlarca yükü bana mısın demeden sırtlandı. Bu nasıl mı oldu? derseniz cevap çok net, eşittir rock'n roll aşkı. Bu ağır yük altında Kamil'i çok genç yaşta geçirdiği bir beyin kanaması sonrasında kaybedecektik. 



Kamil'in ölümünden sonra da Whisky'i arkadaşları bugüne dek taşıdılar. Öyle ki Kamil'in ölümünden sonra yarım kalan ikinci albümü tamamlayıp çıkardılar ve bugüne dek hem birbiri ardına konserler hem de yoğun bir diskografi ortaya kodular. 

Whisky grubu 1979 yılında kuruldu. O günden bugüne grup aynı zamanda bir okul da oldu. Davulcu Alpay Şalt ve basgitarist Çağatay Ateş  genç elemanlar olarak gruba katıldılar ve bugüne dek Whisky'nin değişmez kadrosunu oluşturup, yaşlandılar. 1979'daki ilk kadrodan rahmetli Kamil ile bu yola baş koyan Serdar Çokuslu kaldı. O olmasaydı Kamil'in ölümünden sonra grup anılarda kalabilirdi. Serdar, Alpay ve Çağatay'ı da alarak Whisky'i günümüze taşıdı. Ancak bu ağır yükü sırtlanmak kolay değildi ve Serdar'ın kalbi kötü sinyaller veriyordu. Bundan on yıl önce gelen bir kriz sonrası  doktorlar ona heyecansız bir hayat yaşamasını söylediler. Bununla da kalmayıp konserlere çıkmasının da sağlığına uygun olmadığını belirtiyorlardı. Ancak bu Serdar'ı Whisky ve rock tutkusundan uzaklaştıramadı. Ta ki bu hafta Serdar'ın facebook sayfasında şu mesajını görene kadar,

"Sevgi ve sevda ile yaşadığım aktif müzik hayatıma,
doktorlarımın öngörüsü üzerine ara vermek zorunda kalıyorum.
Elbet, WHISKY adına çalıştığım projeleri sağlığım el verdiğince yarım bırakıp gitmek istemiyorum.
Kalp sağlığım izin verir ise yarım kalan işleri tamamlamadan göçüp gitmek niyetinde de değilim.
Bu kalp hastalığı yoğun tempoya dayanamayan bir illet.
Rock sever dostlarım, şimdilik hoşçakalın.(Hepinizi seviyorum desem yalan olurdu.........  :-)
Long Lİve Rock'n Roll "




Serdar mesajında böyle diyordu. Hey gidi Serdar  bir de şimdi "WHISKY adına çalıştığım projeleri sağlığım el verdiğince yarım bırakıp gitmek istemiyorum." demiş. Yahu Whisky'nin bu güne dek yaptıkları başka ülke de olsa yere göğe sığdırılamazdı , ne yarım bırakması.  Serdar'ın daha çok şey yapacağını biliyorum ama biraz dinlenmesi ve sağlığına önem vermesi iyi olur çünkü onun ve Whisky'nin müziğine çok ihtiyacımız var.

Sadece müzik mi hele ki bu hard rock olursa yorucu ve külfetli ama kadir bilmezlik, ilgisizlik ve sonucunda kırgınlıklar ki kalbimizi yoruyor ve yükün tonunu da arttırıyor. Yine de iyimisiz hani başkası olsa buna kalp falan dayanmaz çoktan teklerdi... ama bir de kalp kırıklıkları olasaydı.
Serdar dostum hissettiklerini çok iyi anlıyorum. Mesajında paranteze gizlenmiş kırgınlığını çok iyi biliyorum (ve yıllardır yaşıyorum). 
Serdar dostum, sağlığına bir an önce kavuşmanı diliyorum, zira bu kalpsiz dünyada senin yürekli müziğine ihtiyacımız var. 

 APTULİKA



Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...